Yapılan araştırmalara göre önümüzdeki 50 yıl boyunca iklim değişikliği olumsuz yönde artarak etkilenmeye devam edecek. Bu da iklim mültecilerinin ilerleyen yıllarda daha da artmasına neden olacak. Birleşmiş Milletler, yapmış olduğu hesaplamalar ile 2050 yılına gelindiği zaman dünyada yaklaşık olarak 200 milyon iklim mültecisinin bulunacağını belirtiyor. Ayrıca, insanlar ekilebilir olan arazileri kaybedecek ve geçim kaynaklarından olacaklar.
Ödüllü tasarımcı olan Abeer Seikaly ise bu sorunun önüne geçmek için yeni bir çadır tasarımı geliştirdi. Göçebe olarak yaşamına devam eden eski kabilelerin kullandığı çadırlardan esinlenen Seikaly, tasarladığı bu çadırlar ile hem yağmur suyunu toplamayı hem de güneş enerjisini depolamayı hedefliyor.
Abeer Seikaly bu çadırların diğer özellikleri ise taşınabilir ve oldukça esnek bir yapıda olmasını istemiş. Gövdesi, dokuma kumaştan yapıldığı için çadır, sıcak ve soğuk hava koşullarında rahat bir şekilde kullanılabiliyor.
Çift katlı dış katmana sahip olan bu çadır normal zamanlarda havalandırma görevi görürken, yağmurlu ve soğuk havalarda ise dayanıklı bir duruş sergilemeyi başarıyor.
Üretilen bu çadırların dış katmanı güneş ışınlarını kullanılabilir enerjiye çeviren termal yapıda. İç kısımlardaki tasarım ise insanları kendi evinde gibi hissettiriyor. Ayrıca her çadırın kendine ait bir yağmur suyu toplama sistemi bulunuyor.
Güneş enerjisinden elde edilen enerji ile çalışan termosifon sayesinde yağmur yağdığı zaman toplanan su doğrudan depolama alanlarına taşınıyor ve burada biriktiriliyor. Depolanan bu su ile duş bile almak mümkün!